OMELIE / Omelie TR
15 mag 2016 15/05/2016 - Pentekost Bayramı - C
15/05/2016 - Pentekost Bayramı - C
- okuma Hav. İşl. 2,1-11 * Mezmur 103 * 2. okuma Rom 8,8-17 * İncil Yh 14,15-16.23-26
Mesih İsa Kutsal Ruh’a tüm güvenini gösterir. Ilk olarak bizim için dua edeceğine söz verir: O, Baba’dan daima bizimle kalacak ‘Paraklitos’u dilemeye devam edecek. İsa, Kutsal Ruh olan Paraklitos’un, güvenli ruhani öğretmenimiz olacağına ve kendisinin, öğrencilerine söylediği sözleri bize hatırlatacağına bizi temin eder. Paraklitos İsa’nın eserine devam edecek, hatta onu tamamlayacak. İsa haçtayken “her şey tamamlandı” dedi çünkü Baba’nın isteğini yerine getirdi, peygamberlikleri gerçekleştirdi, Baba’nın sevgisini gösterdi ve bu şekilde O’nu yüceltti, yani Kutsal Ruh’un gelişi için insan yüreğini hazırladı! Bir insanın yaşamına Kutsal Ruh girdiğinde, o zaman o kişi bütünlüğe ulaşır, Baba’nın bilgeliğinin, alçakgönüllülüğünün, şefkatinin ve sevgisinin taşıyıcısı olur! Nitekim Tanrı, öyle bir şekilde bizi yarattı ki, bedenimiz ve ruhumuz yüzeysel, boş, bencil, huzursuz, şiddetli, endişeli ruhlar tarafından yöneltilmesin, dünyada bütün olup bitenlerin etkisi altında olmasınlar, tersine bütün bunlardan özgür olabilsinler. Dikkat edersek, düşüncelerimizin ve hareketlerimizin, başkalarının söylediklerine veya yaptıklarına tepki olup olmadıklarını anlayabiliriz. Eğer bir kişi benimle şiddetlice konuşursa, çok kolayca şiddetle cevap veririz. Eğer moda değişirse, gardrobumuzda hala iyi elbiselerimiz varsa da, yenilerini almaya itiliriz. Ahlaksız fıkralar anlatılırsa, aynen gülmeye sürükleniriz. Hayır, böyle davranmak zorunlu değildir. Tanrı bizi öyle bir şekilde yarattı ki, O’nun Ruhu - Paraklitos - Kutsal Ruh’un bizi yönetmesine izin verdiğimiz sürece gerçekten mutlu oluruz.
Kutsal Ruh kutsaldır çünkü ancak ve ancak Baba’nın sevgisinin önderliğine göre hareket eder. İsa bunu yaşamının her anında, özellikle de Zeytin bahçesinde, Golgota tepesinde, hacta olduğunda, gösterdi. O durumlarda İsa çevresindeki ruhların etkisi altında olmayı reddetti, ancak ve ancak Baba’nın sevgisinin isteği tarafından yönledirilmeye izin verdi. İşte Havarilere bu Paraklitos, bu Ruh bağışlanır. Bunun sayesinde de, sakladıkları yerin kapalı kapılarını açtıktan sonra çıkıp, yüksek sesle Rab’bin eserini ilan ederler. Korkmadan herkese, İsa’nın ölmüş ve dirilmiş olduğunu, Tanrı’yı tanımamız ve O’nunla karşılaşmamız için gönderilen Tanrı’nın tek ‘temsilcisi’ olduğunu müjdelerler. Herkesin önünde tüm dillerde İsa’nın tüm insanların yargıcı olduğunu ve dolayısıyla hepimiz Tanrı tarafından İsa’nın sözlerine göre yargılanacağımızı açıkça söylerler. Bunun için İsa bize kendi Sözünün önemini ısrarla hatırlatır. Çünkü O’nun Sözü, insan sözü değil, Tanrı’nın Sözüdür: “İşittiğiniz söz benim değil, beni gönderen Baba’nındır”. İsa’nın ağzından çıkan söz, her konuda doğruyu yanlıştan ayıran ölçüdür. Eğer o söze uyarsak, İsa’yı sevmiş oluruz; uyamazsak, O’nu sevmiş olduğumuzu sanmayalım: Belki O’nu takdir ederiz ama gerçekten sevmeyiz. Gerçek sevgi Sözüne itaat etmekle gerçekleşir çünkü O’nun Sözü, Tanrı’nın Sözüdür. Düşüncelerimizin ve akıl yürütmelerimizin, sözlerimizin ve başkalarına verdiğimiz cevapların, İsa’nın Sözünü göz önünde tutup tutmadıklarını kontrol etmeliyiz, daima. Yoksa bunlar faydasız, hatta aldatıcı akıl yürütmeler, sözler ve cevaplar olur. İsa, onun büyük zenginliğini oraya koymak için daha büyük ve yeni depoları inşa etmeyi düşünen kişinin akıl yürütmesinin de böyle olduğunu demişti. Aynen, İsa’nın da çok kere söylediklerini unutan ve Emmaus’a doğru yürüyen iki şakirdin düşünceleri ve konuşmaları da böyleydi.
İşte, Kutsal Ruh gelecek ve “bütün söylediklerimi size hatırlatacak”. O gelir öyle ki, düşüncemizin ve konuşmamızın, imansızlığın ve akılsızlığın ifadesi olmasın.
Kutsal Ruh gerçekten sonsuz bir armağandır ve gerçekten ona ihtiyacımız var! Aziz Pavlus bize: “Tanrı’nın Ruhu’yla yönetilenlerin hepsi Tanrı’nın oğullarıdır”. Evet, yaşamımız ve insanlığımız, içimize Kutsal Ruh’un gelişi ile doluyor ve gerçekten Tanrı’nın oğulları oluyoruz. O, olmadan ne Tanrı’nın oğulları olarak yaşayabiliriz, ne de Tanrı’nın sadakatliğini, O’nunla olan birliğin sevincini tadabiliriz. Kutsal Ruh olmadan insan nedir ki? Onu mahveden, acı çektiren dünyanın ruhlarının baskısı altında olur. Tanrı’nın oğulları ise içlerinde Baba’nın güçlü ve şefkatli sevgisini taşırlar. Sadece içimde Kutsal Ruh’un üflediği sürece, tüm yaşamımın O’nun tarafından yönlendirildiği sürece ben gerçekten Tanrı’nın oğluyum.
Kutsal Ruh bizi alçakgönüllü, yumuşak huylu, sade kılar, “Abba! Baba!” diye seslenebilmemizi sağlar ve bu şekilde O, yüreğimize Tanrı’nın oğulları olduğumuza tanıklık eder. Rab’bin Sözüne itaat eden, kendisinin,Tanrı’nın çocuğu olduğunu tecrübe eder ve bütün iman kardeşleri ile birlikte dünyadan değil, ancak ve ancak Oğul İsa aracılığıyla Baba’dan gelen Kutsal Ruh tarafından sürekli olarak yönlendirilir.
OKUMALAR
- Okuma Hav. İşl. 2,1-11
Pentikost günü geldiğinde bütün imanlılar bir arada bulunuyordu. Ansızın gökten, güçlü bir yelin esişini andıran bir ses geldi ve bulundukları evi tümüyle doldurdu. Ateşten dillere benzer bir şeylerin dağılıp her birinin üzerine indiğini gördüler. İmanlıların hepsi Kutsal Ruh'la doldular, Ruh'un onları konuşturduğu yabancı dillerde konuşmaya başladılar. O sırada Kudüs'te, dünyanın her ülkesinden gelmiş dindar Yahudiler bulunuyordu. Bunlar sesi işittikleri zaman büyük bir kalabalık halinde toplandılar. Her biri kendi dilinde konuşulduğunu duyunca şaşakaldılar. Hayret ve şaşkınlık içinde, «Bakın, bu konuşanların hepsi Celileli değil mi?» diye sordular. «Nasıl oluyor da her birimiz kendi ana dilimizi işitiyoruz? Aramızda Partlar, Medler, Elamlılar var. Mezopotamya'da, Yahudiye ve Kapadokya'da, Pontus ve Asya ilinde, Frikya ve Pamfilya'da, Mısır ve Libya'nın Kirene'ye yakın bölgelerinde yaşayanlar var. Hem öz Yahudi hem de Yahudiliğe dönme Romalı konuklar, Giritliler ve Araplar var aramızda. Ama her birimiz Tanrı'nın büyük işlerinin kendi dilimizde konuşulduğunu işitiyoruz.»
Mezmur 103
RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!
Ya RAB Tanrım, ne ulusun!
Ya RAB, ne çok eserin var!
Hepsini bilgece yaptın;
Yeryüzü yarattıklarınla dolu.
Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,
Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.
Ruhun'u gönderince var olurlar,
Yeryüzüne yeni yaşam verirsin.
RAB'bin görkemi sonsuza dek sürsün!
Sevinsin RAB yaptıklarıyla!
Düşüncem ona hoş görünsün,
Sevincim RAB olsun!
- Okuma Rom 8,8-17
Benliğin denetiminde olanlar Tanrı'yı hoşnut edemezler. Ne var ki, Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, siz benliğin değil, Ruh'un denetimindesiniz. Ama bir kişide Mesih'in Ruhu yoksa, o kişi Mesih'in değildir. Eğer Mesih içinizde ise, bedeniniz günahtan ötürü ölü olmakla beraber, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir. Mesih İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhuyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir. Öyleyse kardeşlerim, borçluyuz ama, doğal benliğe göre yaşamak için benliğe borçlu değiliz. Çünkü benliğe göre yaşarsanız, öleceksiniz; ama bedenin kötü işlerini Ruh'la öldürürseniz, yaşayacaksınız. Tanrı'nın Ruhuyla yönetilenlerin hepsi Tanrı'nın oğullarıdır. Çünkü sizi tekrar korkuya götüren kölelik ruhunu almadınız, oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, «Abba, Baba!» diye sesleniriz. Ruh'un kendisi, bizim ruhumuzla birlikte, Tanrı'nın çocukları olduğumuza tanıklık eder. Eğer Tanrı'nın çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçıyız. Mesih'le birlikte yüceltilmek üzere Mesih'le birlikte acı çekiyorsak, Tanrı'nın mirasçılarıyız, Mesih'le ortak mirasçılarız.
İncil Yh 14,15-16.23-26
Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz. Ben de Baba'dan dileyeceğim ve O, sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhunu verecek. Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız. Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İşittiğiniz söz benim değil, benigönderen Baba'nındır. Ben daha aranızdayken size bunları söyledim. Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak.
In primo piano
OMELIE / Omelie TR
SCRITTI IN ALTRE LINGUE
- Kalender für das laufende Jahr
- Kleinschriften
- Kleinschriften „Fünf Gerstenbrote“
- Einleitung
- Übriggebliebene Stücke
- Abbà
- Befreiungsgebet
- Vater unser - Band 1
- Vater unser - Band 2
- Vater unser - Band 3
- Wie der Tau
- Die Psalmen
- Siebzig mal sieben mal
- Die Hingabe
- Notizen von Vigilius, dem heiligen Bischof von Trient
- Ich gehe zur Messe
- Glaube und Leben
- Du bist mein Sohn
- Er nannte sie Apostel
- Sie fordern Zeichen, sie suchen Weisheit
- Kalender 2008-2011