ME
NU

OMELIE / Omelie TR

23 mag 2021
23/05/2021 - PENTEKOST BAYRAMI – B

23/05/2021 - PENTEKOST BAYRAMI – B

1.Okuma Hav. İşl. 2,1-11 Mez. 103/104 2. Okuma Gal 5,16-25 İncil Yh 15,26-27; 16,12-15

“Teselli Verici gelince...”: İsa dostlarını rahatlatıyor. Onlar yalnız kalmayacaklardır, kendi zayıflıklarının, cahilliklerinin etkisinde kalmayacaklardır. Teselli Edici gelecektir. Her zor durumda onlara yardım edecek Olan gelecektir. İsa’nın öğrencilerine Ruh’unu tanıtmak için kullandığı söz; onları sadece teselli edeceğini değil, aynı zamanda daima, her durumda yanlarında olacağını da gösteriyor: Suçlandıklarında, zulüm edildiklerinde, yorgun olduklarında, unutkan olduklarında veya kararsız olduklarında, zor kararlar almaları gerektiğinde, onların yanında olacaktır. Teselli Edici, Kutsal Ruh, Kilise’nin güvencesidir. İsa’nın verdiği söz, sadece ilk öğrencilere değil, yüzyıllar boyunca O’nu takip edeceklere de yöneltilmektedir. O halde biz de bu güvenle yaşıyoruz: Peder bize Ruh’unu yolluyor, İsa’ya tanıklık yapan Gerçeğin Ruh’unu!

İlk önce kendi kendimize şunu soralım: Ruh ne zaman geliyor? Geldiğini nasıl farkına varabiliriz? Bizde ve Kilise’de varlığının işaretleri nelerdir?

Ruh ilk kez için Havarilerin üzerine indiği zaman Havariler mucizevî işaretler gördüler: Onların zayıflıklarından ve korkularından uyanmaları için görkemli bir işarete ihtiyaçları vardı. Onlar bir gürültü duydular, her birinin üzerine tek ateşten gelen dillerin indiğini gördüler ve bilmedikleri dilleri konuşma tecrübesini yaşadılar. Bu işaretler; her şeyi, içimizdeki ve dışımızdaki her şeyi, Kutsal Ruh’un etkilediğini kanıtladılar: O halde biz ne zayıflıklarımızdan ne kötülüğün gücünden korkabiliriz, ne de erdemlerimizden gururlanabiliriz, çünkü Allah, insanın beceremediği her hangi bir şeye veya olaya karışabilir. Bu işaretler Havarilere, Allah’ın sevgisini dünyanın tüm uluslarına yaymaları gerektiğini de gösterdiler.

Kutsal Ruh bize gelince, biz de bu işaretlerin aynısını görmeyi bekleyemeyiz: O; her birimiz için ve değişik zamanlarda, değişik şekillerde gelir. Bizim için belki de işaret vermeden gelir, fakat gelişi hiçbir zaman meyvesiz olmayacaktır! Onun varlığı her şeyi değiştirir ve ilk önce yüreğimizi değiştirmeye başlar. Bugün aziz Pavlus, Allah’ın Ruh’unun içimizdeki tipik davranışlarının listesini çıkarır ve İsa, Ruh’un Hristiyan’ın ve Kilise’nin yaşamındaki etkisini söyler.

İlk önce Havarinin söylediklerine bakalım. Eğer bedenimizin zevkini arıyorsak, bu oburluk veya şehvet olabilir, eğer büyüye, batıl inançlara inanıyorsak, eğer başkalarına hükmetmeye çalışıyorsak, kıskançlık, kavga içinde isek, Allah’ın Ruh’unun kalbimizin kapılarını girmek için açık bulmadığının işaretidir. Eğer durumumuz bu ise, dikkatimizi on emre çevirmeliyiz ve gerçek pişmanlıkla, alçakgönüllülükle, yorucu ve zor olsa da, onlara boyun eğmeliyiz.

İçimizde herkese karşı sevgi olduğunda, sevinç ve barış bizi cana yakın ve cömert kılıyorsa, sabır ve hoşgörü zor günlerde ve tersliklerde sakin olmamızı sağlıyorsa, iyilik, sadakat ve uysallık bize görevlerimizde eşlik ederse, Rab’bimiz İsa’nın hizmetkarları olmak için dilimizi, gözlerimizi, duygularımızı ve arzularımızı kontrol altında tutuyorsak, o zamanlarda Kutsal Ruh’un içimize geldiğini anlayabiliriz. Allah’ın Ruh’u geldiğinde, artık sadece on emrin kılavuzluğunda değil, Peder’in ve kendini bizim için feda eden İsa’nın sevgisinin kılavuzluğunda yaşıyoruz!

Bu düşüncelerden sonra Kutsal Ruh’un gelişinin ne kadar önemli olduğunu, O’na kalbimizin kapısını açık tutmamızın ne kadar önemli olduğunu da anlıyoruz. İsa, Ruh’un görevinin ne kadar zor olduğunu da anlatmaktadır: Size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız. Ruh bize bunları, yani Peder’in sevgisinin nereye kadar ulaştığını, Allah’ın gerçek evlatları olduğumuz için sevgimizin de nereye kadar ulaşması gerektiğini göstermelidir. O, bunu bize İsa’ya tanıklık ederek, yani İsa’nın ıstıraplarının ve ölümünün sevgisini, O’nun fedakarlığının değerini, haçının şanını anlamamızı sağlayarak yapacaktır. Bize bunu göstermekle de kalmaz, bizleri İsa’nın tanıkları da yapar: Yaşamın değişik durumlarında, günlük acılarımızda ve etrafımızı saranların imanımızı anlamamalarından doğan sorunlarda, Ruh bize sadık kalmak için güç verecek ve başka insanları Rab’bimize ve Çobanımıza çekmek için bizi kullanacaktır. Aynı Ruh, İsa’nın her sözünü ve hareketini anlamamızı ve onlara değer vermemizi sağlayacaktır: “Benden alıp size müjdeleyecektir”. O, “Gerçeğin Ruh’udur”: O’nun esas eylemi, günah yüzünden, insanların göremedikleri Allah’ın çehresini göstermektir. O, İsa aracılığıyla bize ulaşan Peder’in ışığını ve sevgisini bize gösterir. O, Gerçeğin Ruh’udur, çünkü içimize gelerek yaşamımızı Allah’ı gösterme aracı kılmaktadır: Bizimle karşılaşanlar Peder’in hikmetinin tadını tadabilecek ve O’nun her insanı kaplamasını istediği iyiliğini, görebilecektir.

Gel, Kutsal Ruh, teselli edici ve koruyucu, gel! Bana Peder’i ve İsa’yı tanıt, beni değiştir öyle ki ben de O’nun sevgisi ve gerçeğini etrafa dağıtabileyim!

OKUMALAR

Havarilerin Kitabından Sözler 2,1-11

Pentekost günü geldiğinde bütün imanlılar bir arada bulunuyordu. Ansızın gökten, güçlü bir yelin esişini andıran bir ses geldi ve bulundukları evi tümüyle doldurdu. Ateşten dillere benzer bir şeylerin dağılıp her birinin üzerine indiğini gördüler. İmanlıların hepsi Kutsal Ruh'la doldular, Ruh'un onları konuşturduğu yabancı dillerde konuşmaya başladılar. O sırada Kudüs'te, dünyanın her ülkesinden gelmiş dindar Yahudiler bulunuyordu. Bunlar sesi işittikleri zaman büyük bir kalabalık halinde toplandılar. Her biri kendi dilinde konuşulduğunu duyunca şaşakaldılar. Hayret ve şaşkınlık içinde, «Bakın, bu konuşanların hepsi Celileli değil mi?» diye sordular. «Nasıl oluyor da her birimiz kendi ana dilimizi işitiyoruz? Aramızda Partlar, Medler, Elamlılar var. Mezopotamya'da, Yahudiye ve Kapadokya'da, Pontus ve Asya ilinde, Frikya ve Pamfilya'da, Mısır ve Libya'nın Kirene'ye yakın bölgelerinde yaşayanlar var. Hem öz Yahudi hem de Yahudiliğe dönme Romalı konuklar, Giritliler ve Araplar var aramızda. Ama her birimiz Allah'ın büyük işlerinin kendi dilimizde konuşulduğunu işitiyoruz.»

Mezmur 104(103),1ab.24ac.29bc-30.31.34

RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! Ya RAB Allah'ım, ne ulusun!

Görkem ve yücelik kuşanmışsın, ya RAB, ne çok eserin var!

Hepsini bilgece yaptın; yeryüzü yarattıklarınla dolu.

Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,

soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.

Ruhun'u gönderince var olurlar, yeryüzüne yeni yaşam verirsin.

RAB'bin görkemi sonsuza dek sürsün! Sevinsin RAB yaptıklarıyla!

Düşüncem ona hoş görünsün, sevincim RAB olsun!

Aziz Pavlus'un Galatyalılara Mektubundan Sözler 5,16-25

Kardeşlerim, Kutsal Ruh'un yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin arzularını asla yerine getirmezsiniz. Çünkü benlik Ruh'a, Ruh da benliğe aykırı olanı arzular. İstediğiniz şeyleri yapmayasınız diye bunlar birbirine karşıttır. Ruh'un yönetimindeyseniz, Yasa'ya bağımlı değilsiniz. Benliğin işleri açıktır. Bunlar cinsel ahlaksızlık, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgınca eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Allah'ın Egemenliğini miras alamayacaklar. Ruh'un meyvesi ise sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir. Bu tür nitelikleri yasaklayan yasa yoktur. Mesih İsa'ya ait olanlar, doğal benliği, tutku ve arzularıyla birlikte çarmıha germişlerdir. Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh'un izinde yürüyelim.

Aziz Yuhanna Tarafından Yazılan Mesih İsa'nın İncil'inden Sözler 15,26-27.16,12-15

Mesih İsa öğrencilerine şöyle dedi: «Baba'dan size göndereceğim Yardımcı, yani Baba'dan çıkan Gerçeğin Ruhu geldiği zaman, O bana tanıklık edecek. Siz de tanıklık edeceksiniz. Çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz. «Size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız. Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi her gerçeğe yöneltecek. O kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek. O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alacak ve size bildirecek. Baba'nın her nesi varsa benimdir. `Benim olandan alacak ve size bildirecek' dememin nedeni budur.