ME
NU

OMELIE / Omelie TR

25 dic 2017
25/12/2017 – NOEL BAYRAMI

25/12/2017 – NOEL BAYRAMI

 

Gece                Yşa 9,1-3.5-6               Mez 95/96       Titus 2,11-14   Lk 2,1-14
Sabah              Yşa 62,11-12               Mez 96/97       Titus 3,4-7       Lk 2,15-20
Gündüz            Yşa 52,7-10                 Mez 97/98       İbr 1,1-6          Yh 1,1-18

 

“Yüce göklerde Allah’a şan olsun ve yeryüzündeki insanlara barış gelsin”. Hemen zengin ülkelerin ekonomik menfaatlerinden kaynaklanan şiddet ve nefretten dolayı acı çeken halklar ve ülkeler aklımıza geliyorlar. Kuşkusuz orada da ışık parlamalıdır, oralara da meleklerin sesi ulaşmalıdır, oralarda da Meryem’in sessizlikte derin derin düşünmesi yankılanmalıdır. Belki de bu “yeryüzündeki insanlara barış gelsin”, duası bizim için de söylenmiş gibi duyabiliriz “Barış”, ne dir? Hayatın doluluğudur; kişisel, toplumsal, aile hayatının doluluğudur! Hayatın doluluğu, sadece sevginin olduğu yerde var. Barış, sadece sevginin doluluğunun olduğu yerde mevcuttur. Bu, nerededir? Hangi insan sevgide eksiksizdir?

Hepimiz günahkarız, yani sevgide eksiğimiz var: Hepimiz! Eğer sen bunu duyunca algıngan oluyorsan, söylediğimin gerçekten doğru olduğu anlamına gelir!

Yeryüzündeki insanlara barış...! İsa, içimde taşıdığım boşluğu dolduruyor! İlk önce mükemmel sevgi ile sevilmemiş olmamdan dolayı, bende sevginin eksizliği var. Anne babam beni sevdiler, fakat sevgileri mükemmel değildi. Diğer akrabalarım, dostlarım beni sevdiler, fakat hasta, eksik bir sevgi ile. İnsani ruhta sevginin eksiğinden, hasta sevgilerden, yanlışça yönlenilmiş bir sevginin yarattığı hayal kırıklıklardan kaynaklanan ne kadar çok sorunlar var! Psikologlar ve psikiyatristler için ne kadar çok iş var! Ve de bunun bütün sebebi gerçek ve mükemmel sevginin olmamasıdır! Ayrıca bende olan sevginin eksikliği, kendimi yenmesine izin verdiğim ve sevmeyi öğrenmemi engelleyen egoizmden de doğuyor.

Şimdi, “yeryüzünde barış”! İsa, sevgiyi eksiksiz hale getirmek için geliyor. O; mükemmel, ilahi, dolu sevgidir. O, hayatımıza girerse, boşlukları doldurur, sevginin eksiklerinin sonuçlarını iyileştirir. İsa’nın girdiği yerde; hayat yeniden başlar, yeniden güç alır. İsa’nı girmediği yerde, boşluk,  becerisizlik kalır.

Her birimiz için geçerli olan, aileler için de geçerlidir. Hangi ailede mükemmel bir sevgi var? İsa gelirse; ve O, kabul edilirse; işte, yeni, dolu sevgi; işte, gerçek hayat, be barış! “Yeryüzündeki innsanlara barış”!

Ailelerin arasında da aynen olur. Neden ailelerin arasında gücenmeler, kinler var? Çünkü orada da mükemmel sevgi yoktur ya da çünkü ataların arasında sevgi yoktu! Eğer ataların arasında sevgi yok oldu ise, nasıl şimdi sevginin olmasını bekleyebilirim ki? İşte İsa, yeryüzündeki insanlara barış! Ailelerin, evlerin arasına, akrabalıkların arasına, işte, bugün eksiksiz sevgi olan İsa girebiliyor: Bu şekilde barış doğuyor.

Siyasal partiler için de aynısı oluyor. Ne için birbirleri ile anlaşamazlar? Çünkü sevgi yoktur, çünkü doldurmak gereken boşluklar var. Ve de bunu hiç kimse yapamaz: Ancak ve ancak İsa yapar!

Devam edebiliriz: Halklar arasında, farklı dinlerdeki halklar arasında...

Bugün ilan ediliyor: Allah, şanını gösteriyor ve O’nun şanı, yeryüzünün boşluklarını, sevgi boşluklarını dolduruyor! Allah; sevgisini, sevgisinin doluluğunu, Oğlunda, Beytlehem’de doğan Çocukta açıklıyor. Allah; sevgisinin doluluğunu gösteriyor ve insanların bu sevgiyi kabul ettikleri yerde, işte, huzur, ahenk, birlik ve paydaşlık, sağlık, gerçek barış çiçekleniyor!

Hasta olan insanlık için başka bir ilaç yoktur! Dünyanın karanlıkları için başka bir ışık yoktur! Yüreğin ve aklın bölmeleri için, ailelerin de bölmeleri için – ister karı koca ister kardeşler arasındaki bölmeler -, çocuk yaştaki sevginin eksizlikleri için de başka çare yoktur!

Bunun için bizler bu gece buradayız: Her şey sussun! Gündüz bizi çeken her şey; düşüncelerimizi ve isteklerimizi işgal eden her şey; karanlık ve boşluktur, çünkü sevgiyi engelleyip bizleri kendimize dönük tutuyor: İnsani çabalardan değil, Yücelerden, Gökten kaynaklayan o ışık parlasın!

Yüce göklerde Allah’a şan veren insanlara barış gelsin !

 

Güven ve ümit ile Yükseklere, Göklere bakmaya başlayan hepinize, ve de her birinize, barış! Peder’in Işığı yüzlerinizi aydınlatıp yüzlerinizden etrafınıza yayılacaktır. Bu şekilde bu gece yeni bir gün başlıyor; güneşin ışığından değil, Allah’ın Oğlundan, dostları uğruna hayat vermek üzere gelen kuzudan aydınlatılan o gün!

OKUMALAR

 

1 Okuma:Yşa 9,1-3.5-6

 

Bununla birlikte sıkıntı çekmiş olan ülke karanlıkta kalmayacak. Geçmişte Zevulun ve Naftali bölgelerini alçaltan Tanrı, gelecekte Şeria Irmağı'nın ötesinde, deniz Yolu'nda, ulusların yaşadığı Celile'yi onurlandıracak. Karanlıkta yürüyen halk Büyük bir ışık görecek; ölümün gölgelediği ülkede oturanların üzerine ışık parlayacak. Savaşta giyilen çizmeleri ve kana bulanmış giysileri yakılacak, ateşe yem olacak.

Çünkü bize bir çocuk doğacak, bize bir oğul verilecek.

Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.

 

Mez 95/96

 

Ey bütün halklar, RAB'bi övün,

RAB'bin gücünü, yüceliğini övün,

RAB'bin görkemini adına yaraşır biçimde övün,

Sunular getirip avlularına girin!

Kutsal giysiler içinde RAB'be tapının!

Titreyin O'nun önünde, ey bütün yeryüzündekiler!

Uluslara, "RAB egemenlik sürüyor" deyin.

Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.

O halkları adaletle yargılar.

Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü!

Gürlesin deniz içindekilerle birlikte!

Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler!

O zaman RAB'bin önünde bütün orman ağaçları

Sevinçle haykıracak. Çünkü O geliyor!

Yeryüzünü yargılamaya geliyor.

Dünyayı adaletle, halkları kendi gerçeğiyle yönetecek.

 

2. Okuma: Titus 2,11-14

 

Çünkü Tanrı'nın bütün insanlara kurtuluş sağlayan lütfu ortaya çıkmıştır. Bu lütuf, tanrısızlığı ve dünya arzularını reddedip bu dünyada sağduyulu, doğru ve Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürebilmemiz için bizi eğitiyor. Bu arada, mübarek ümidimizin gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz. Mesih, bizi her suçtan kurtarmak, arıtıp kendisine ait ve iyilik etmekte gayretli bir halk yapmak için kendini bizim uğrumuza feda etti.

 

İncil: Lk 2,1-14

 

O günlerde Sezar Avgustus tüm Roma dünyasında bir nüfus sayımının yapılması için ferman çıkardı. Bu ilk sayım, Kirinyus'un Suriye valiliği zamanında yapıldı. Herkes yazılmak için kendi kentine gitti.
Böylece Yusuf da, Davut'un soyundan ve torunlarından olduğu için Celile'nin Nasıra kentinden kalkıp Yahudiye bölgesine, Davut'un kenti olan Beytlehem'e gitti. Orada, hamile olan nişanlısı Meryem'le birlikte yazılacaktı. Onlar oradayken, Meryem'in doğum yapma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. Onu kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa kendilerine yer yoktu.

Aynı yörede, sürülerinin yanında nöbet tutarak geceyi kırlarda geçiren çobanlar vardı. Rab'bin bir meleği onlara göründü ve Rab'bin görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. Melek ise onlara, «Korkmayın!» dedi. «Size, tüm halk için büyük sevinç kaynağı olacak bir müjde getiriyorum: bugün size, Davut'un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih'tir. Ve işte size bir işaret: kundağa sarılmış ve yemlikte yatan bir bebek bulacaksınız.». Birdenbire meleğin yanında, göksel ordulardan oluşan büyük bir topluluk belirdi. Tanrı'yı överek,

«En yücelerde Tanrı'ya yücelik olsun,yeryüzünde O'nun hoşnut kaldığı insanlaraesenlik olsun!» dediler.